14 Kasım 2011 Pazartesi

Tesadüf...

Sana ulaşamamak, seninle konuşamamak, sırf gururumdan sana yazamamak nasıl bir duygu biliyor musun acaba?

Sana bin kere söyledim belki, seninle iletişimim koptuğunda nefes alamıyorum, ölecek gibi hissediyorum, bunu bana yapma dedim. Ama yine yapıyorsun, kapattın kendini dört duvarın arasına, nasıl çıkacağın belli değil. Ne hissediyorsun bilmiyorum. Biliyorum canın yanıyor, ama benimki de yanıyor. Hadi benimkini geçtim, alışığım, ama sen... Senin iyi olman lazım.

Söz verdim kendime, sen arayana kadar rahatsız etmeyeceğim seni. Karma varsa eğer ve ben karmamı tamamlamamışsam sen de beni aramayacaksın.

Neyse işte, nasıl geçecek o günler bilmiyorum. Şimdilik akışına bırakmaya çalışıyorum, eğer O daha önce yaptıysa, yine yapar diyorum. Beni tek ayakta tutan bu inanç. Eğer yanılırsam, yıkılırım, dağılırım. Sana daha önce de söyledim, parçalarımı toplayacak kimse yok. O yüzden yanımda olman gerek, beraber çıkmamız gerek buradan. Boşuna değil hiçbir şey...

Çok saçma şu yazdıklarım, ama yazmazsam içimdekileri ölür gibi oluyorum biliyorsun. Sana yazmışım varsay.

Ve dediğim gibi O'nunla anlaşmamız baki, sen yırttın. Artık her şey yoluna girecek.

Ve neden bilmiyorum, yazının sonuna bu şarkı yakıştı bence, her ne kadar çok anlamlı olmasa da....






Huysuz pia tarafından gönderildi.

2 yorum:

  1. Burda okuduğum cümleler ile yazının başlığının Tesadüf olması bir tesadüf mü acaba.. Tesadüf diye birşey varmıydı hem?

    YanıtlaSil
  2. O cümlelere sebep olan olayların başlaması tesadüftü diyelim. Şu an içinde bulunduğum ruh haline bakarsak, tesadüfler olmasa daha mı iyiydi acaba diye sormuyor değilim ama var olduğuna kalıbımı basarım ;)

    YanıtlaSil