29 Ağustos 2012 Çarşamba

Bol üç noktalı yazı




Bu ara kiminle konuşsam hep bir eskiye özlem, hep bir keyifsizlik.
Sen de yakınıyor musun mesela, domatesin çileğin eski tadının olmamasından?
Tatsız tuzsuz gelmiyor mu sana da yediklerinin lezzeti?

...

Peki sen aynı sen misin? Ya da şöyle sorayım, senin tadın, keyfin yerinde mi?
Dünya değişiyor, düzen değişiyor, biz değişiyoruz, iyiye doğru evrilip evrilmediğimiz tartışılır, lakin o apayrı bir yazı konusu...

...

Senin tadın niye yok peki? 
Ülkenin, insanlığın sorunlarını sayma ama, o zaten +1 olarak listede. 
Başka neler var listende?
Mutlu musun mesela? Yaptığın işten, sevgilinden/kocandan, yaşadığın evden, yaşadığın hayattan, bugün olan senden mutlu musun?
Peki sabah yapmak istemediğin bir işe gitmek için erken kalkmaktan, sevmediğin insanlarla birarada olma zorunluluğundan, risk almamaktan, sana dayatılan bu hayatı yaşamaktan?...
Huzurlu musun ya da? Hani belki mutlu sayılmam ama en azından kafam huzurlu klasmanına girip yırtmaya çalışanlardansındır...

...

Değilsin madem, tüm bu saydıklarımdan ve aklıma gelmeyen binlercesinden ötürü tadın yok, o halde yediklerinden, yaptıklarından da, tat almayı bekleme bence...



Huysuz tarafından gönderildi.

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Yasaklı Cümleler



Bir "özledim" çok şeyler saklar bazen...

Seninle birlikteyken hissettiğim o tamamlanmışlık duygusunu
Yağmurda mutlu mesut yürümeyi
Kendimde tüm dünyaya karşı durabilecek cesareti bulmayı
Seni kaybetme korkusu gelip oturunca yüreğime, acıdan mutsuzluktan kıvrandığım zamanları
Bu kıvranışların sonunda tıpkı bir doğum gibi kağıda dökülen kelimelerimi
Kelimelerimi sevişini
Beni sevişini
Sevişmelerimizi
Sarhoş olmalarımızı
Kokunu
Seni
Gözlerime bakıp kurduğun cümleleri
Uyumadan önce anlattığın hikayeleri
Görmezden geldiğin çaresizliğini
Çocuk ruhunu
Kelimelerini
Gözlerini
....
....
....

saklar.

Huysuz pia tarafından gönderildi.