8 Kasım 2011 Salı

Herkesin Bir Yara İzi Vardır

Pazar akşamlarımı sendrom modundan çıkartıp, bildiğin gün saydırtan, bazı bazı hayatla olan problemlerimi bile çözmem de yardımcı olan "Behzat Ç."den sonra, en büyük ikinci fenomen dizim "Leyla ile Mecnun".

Bir an gülerken bir sonraki an ağladığım, İsmail Abi'yi kendi abim gibi gördüğüm ve her bölümde 'İsmail Abi sen ne kral bi adamsın, sen en kral arkadaşsın' diye söylenip durduğum dizim benim. Yeminle şu hayatta İsmail Abi gibi bi arkadaşın varsa, hayat o kadar koymaz adama. Bu gece, bir kere daha gördüm bunu. Sırf şu;

"-İsmail Abi
-Abim"

diyaloğu bile hüngür hüngür ağlattı beni.

Ve dizi biterken Ak Sakallı Dedemizin söylediği cümleyi not etmeden de geçemedim.

"Gidenler bizden hep bir parça götürürler. O parçanın yerinde de derin izler kalır. Herkesin bir yara izi vardır, insanlardan gizlemeye çalıştığı, saklamak için çok uğraştığı bir yara izi. Herkesin bir yara izi vardır, kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan, baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi. Bu izlerle yaşamaya alışırsın. Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin ve bir gün elbet birileri o yara izine dokunur. Acın da biraz olsun hafiflemeye başlar."




Huysuz pia tarafından gönderildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder