29 Kasım 2011 Salı

Gitmek istersen...

Diyecek, yazacak çok bir şey yok aslında... Kelimeler boğazımda düğümlendi kaldı...

Gitmek istersen yol senin
Kalırsan eğer buram senin





Huysuz pia tarafından gönderildi.

28 Kasım 2011 Pazartesi

Temizlik





Bir yılı bitirirken genelde her sene bu zamanlarda yeni yıl için ajanda ve defterler alırım kendime. Ve bir önceki sene neler yaşadığıma kısa bir göz atarım, eski defterlerin arasındaki notları temizlerken. Bugün de hastalık sebebiyle evde dinlenirken, öyle bir atraksiyon yaptım kendimce. Sonra bu notu buldum bir defterimin arasında, ona yazdığım ama ne zaman yazdığımı bilmediğim...

"Bazen iyi geceler öpücüğünü kendi kendine verir, onun dudaklarından duymak istediğin masalları kendi kendine anlatırsın uzun gecelerde. Ve öylece uyursun, bir başına, huzursuzluklar içinde. Hiç tanımadığı birine aşık olabilir mi ki insan?" ve şimdi bu cümlelerin sonuna bir cümle eklemek gerek. "Hiç tanımadığı birine aşık olduğunu düşünüyorsa insan, tanıdıktan sonra daha da çok aşık olabilir. Ama her güzel şey bir gün biter!"

Demem o ki, bir sene daha bitiyor, yeni sene yeni umutlar, yeni hayaller demek. 2011'de de bulamadık hayatımızın aşkını. Bakalım 2012 bize neler getirecek?

Bu da böyle erken bir yılbaşı yazısı olsun o zaman.



Huysuz pia tarafından gönderildi.

25 Kasım 2011 Cuma

İnsanlar kötü, dışarısı soğuk...

Bazı geceler uykum kaçar benim. Gelsin diye beklerim, gelmez. Ne yapsam diye dolanırım ortalıkta, işin tuhaf yanı, içimden bir şey yapmak da gelmez. Öyle kilitlerim gözlerimi bir noktaya boş boş bakarım. Beynimde binlerce düşünce cirit atar...

Yine öyle bir gece, bu gece...Ne dinlemek istediğimi bile bilmezken bu çıktı karşıma. Çok severim. Herkesin gittiği zamanlar vardır hayatımızdan. İhtiyacımız olduğu anlarda kimseleri bulamadığımız zamanlar. Öyle zamanlarda bu şarkıyla ağlamışlığım çoktur benim mesela.

Aslında bu yazı da o kadar gereksiz ki, sırf şarkıyı paylaşsam da gitsem olurmuş, ama yapacak bir şey yok ve ben çok sıkıldım. Öyle işte yani, yarın cuma falan, sahte mutluluk sebeplerinden biri yani. Evet şarkıyla alakasız ama öyle.

Buyrun efenim şarkı bu. Benim için dünyalar kadar büyük, 'az' tanıdığım 'küçük adam'a gelsin. Hiç gitmemesi umuduyla...





Huysuz pia tarafından gönderildi.

22 Kasım 2011 Salı

Sayıklamalar

Şimdi buraya saçmalayacağım. Kimse için bir şey ifade etmeyecek cümleler kuracağım, belki kendim için bile. Ama beynimi boşaltmak için de başka çözüm bulamadım, napiiim :(

Ve başlıyoruz....

*yazılıp okunmamış bir sürü mektup
*kim doğru kim yanlış
*nasıl yapmalı
*bir yerlere gitmeli otobüsle ya da trenle
*okunacak ne çok kitap var daha
*bir de yılbaşı alışverişi var, ilgilenmek gerek
*o değil de biz napcaz bu yılbaşı hakikaten???
*daha salıdan cuma hesabı yapmak ömrü tüketmekten başka ne ki?
*sen yoksun ya, sensiz uyumak var ya, offff offff
*kime anlatmalı derdimi, kimseler anlamaz ki beni
*nedensiz bir umut kırıntısı var içimde halaaa
*bi müddet boşa aldım vitesi, bakalım neler olacak dışarıdan seyredelim biraz da
*o değil de ben bu şarkıyı neden daha önce hiç dinlememişim
*bizim hayatımızda neden bi ismail abimiz yok gerçekten soruyorum bunu kendime
*neden öyle güzel kalpli insanlar yok artık
*aslında değerini kıymetini bilmediğim çok şey var hayatımda ama senin yarattığın mutsuzluk hepsinin üzerini örtüyor
*kalp her zaman doğruyu gösterir di mi lan? hayır onca kez sakata geldik, saat bile günde iki kere doğruyu gösterirken, kalp de doğruyu bi kere bile olsa gösterir di mi? gösterse de o da sen olsan ya, ne şık hareket olur valla
*yeşil çay mı içsem şimdi ben ıhlamur mu?
*hepimizin hayat kaygıları ne kadar aynı ve ne kadar farklı..
*yeni planlarım var hayat dair du bakalım, bekleyelim biraz
*hala ilk görüşte aşka inanacak kadar saflaşabiliyorum bazen, sonra hemen kendime geliyorum allahtan
*hayatta bikaç tane sağlam dost edinmek lazım, hayat daha bi kolay ve güzel oluoo öyle
*ailenin de kıymetini bilmek lazım, onlar herbişiiiden öte zira
*bağlayamam ben bu yazıyı di mi panpa? okur musun ki sen bunu?
*iyi olacak her bişey panpa, sen merak etme, güzel olacak bundan sonrası, beraber ya da ayrı, iyi olacak;)
*o ıhlamurları almaya geleydin daha iyi olacaktı ama neyse, güzel olacak panpa...


Huysuz pia tarafından gönderildi.

20 Kasım 2011 Pazar

Hastalık

İyice dinlen, geçer, dedin ya bana. Peki sen, sen nasıl geçeceksin bu kalpten, kalbim de dinlenince acımaktan vazgeçer mi diye soramadım bile sana...


Huysuz pia tarafından gönderildi.

14 Kasım 2011 Pazartesi

Tesadüf...

Sana ulaşamamak, seninle konuşamamak, sırf gururumdan sana yazamamak nasıl bir duygu biliyor musun acaba?

Sana bin kere söyledim belki, seninle iletişimim koptuğunda nefes alamıyorum, ölecek gibi hissediyorum, bunu bana yapma dedim. Ama yine yapıyorsun, kapattın kendini dört duvarın arasına, nasıl çıkacağın belli değil. Ne hissediyorsun bilmiyorum. Biliyorum canın yanıyor, ama benimki de yanıyor. Hadi benimkini geçtim, alışığım, ama sen... Senin iyi olman lazım.

Söz verdim kendime, sen arayana kadar rahatsız etmeyeceğim seni. Karma varsa eğer ve ben karmamı tamamlamamışsam sen de beni aramayacaksın.

Neyse işte, nasıl geçecek o günler bilmiyorum. Şimdilik akışına bırakmaya çalışıyorum, eğer O daha önce yaptıysa, yine yapar diyorum. Beni tek ayakta tutan bu inanç. Eğer yanılırsam, yıkılırım, dağılırım. Sana daha önce de söyledim, parçalarımı toplayacak kimse yok. O yüzden yanımda olman gerek, beraber çıkmamız gerek buradan. Boşuna değil hiçbir şey...

Çok saçma şu yazdıklarım, ama yazmazsam içimdekileri ölür gibi oluyorum biliyorsun. Sana yazmışım varsay.

Ve dediğim gibi O'nunla anlaşmamız baki, sen yırttın. Artık her şey yoluna girecek.

Ve neden bilmiyorum, yazının sonuna bu şarkı yakıştı bence, her ne kadar çok anlamlı olmasa da....


Behzat Ç.



Hepimize hayırlı uğurlu olsun, pazar gecelerinin beklenen ismi, sevenler için fenomenden  de öte olan Behzat Ç. ekranlara geri döndü.

Sabahtan beri, böyle sevgilinin eve gelmesini bekler gibi heyecanlı bir bekleyiş hali var gördüğüm herkeste. Bir yandan da, lan acaba beklediğimize değecek mi, ya çok iyi bir bölüm olmazsa telaşı...Saatler ilerledikçe, bu ruh hali kendini bir kabına sığamama durumuna bıraktı. Facebookta, twitterda iletiler güncellendi, tv karşısı için hazırlıklar yapıldı, son dakikalar sayıldı... Veeee....

Saat 22:00.

Behzat Ç. başlar, hayat geçici bir süreliğine de olsa durur. İlk 15-20 dakika, karakterlerin hepsinin ne kadar özlendiği fark edilir. Sonrasında, neden bu diziyi bu kadar sevdiğin bir kere daha hatırlanır. Çünkü o karakterlerin hepsi gerçektir. Hepsinde kendinden izler bulabileceğin kadar gerçek.

Savcı Esra, o kapının önünde öylece ağladığında, gidecek hiç bir yer bulamayıp, o basamağa öylece çöktüğünde ne hissettiğini bilirsin çünkü...Ya da Harun'un babası hasta diye eve koştururken kalbinin nasıl çarptığını...O yüzden zaten, son sahnede Şule'nin "Beni bırakma, çok korkuyorum Baba" cümlesini kurduğumda, gözümden yaşlar süzülürken, kendim bile farkına varmadan, sesli bir şekilde "Ben de baba" deyişim...

Böyle gider bu. Hangi sahnesini yazsan, ayrı hikaye.

Ve Erdal Beşikçioğlu, sen nasıl bir insansın, nasıl bir oyuncusun, ne desek az. Bugün bir kez daha oyunculuğun ne demek olduğunu ispatladın.

Belki çok kere teşekkür ettim buradan, belki hiç etmedim (zira her izleyişimde ve her okuyuşumda içimden defalarca teşekkür ediyorum) ama iyi ki varlar, tüm Behzat Ç. ekibine sonsuz teşekkürler. Bir çok insanın hayatında farkında olmadan yarattığınız güzellikler için.



Huysuz pia tarafından gönderildi.

8 Kasım 2011 Salı

Herkesin Bir Yara İzi Vardır

Pazar akşamlarımı sendrom modundan çıkartıp, bildiğin gün saydırtan, bazı bazı hayatla olan problemlerimi bile çözmem de yardımcı olan "Behzat Ç."den sonra, en büyük ikinci fenomen dizim "Leyla ile Mecnun".

Bir an gülerken bir sonraki an ağladığım, İsmail Abi'yi kendi abim gibi gördüğüm ve her bölümde 'İsmail Abi sen ne kral bi adamsın, sen en kral arkadaşsın' diye söylenip durduğum dizim benim. Yeminle şu hayatta İsmail Abi gibi bi arkadaşın varsa, hayat o kadar koymaz adama. Bu gece, bir kere daha gördüm bunu. Sırf şu;

"-İsmail Abi
-Abim"

diyaloğu bile hüngür hüngür ağlattı beni.

Ve dizi biterken Ak Sakallı Dedemizin söylediği cümleyi not etmeden de geçemedim.

"Gidenler bizden hep bir parça götürürler. O parçanın yerinde de derin izler kalır. Herkesin bir yara izi vardır, insanlardan gizlemeye çalıştığı, saklamak için çok uğraştığı bir yara izi. Herkesin bir yara izi vardır, kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan, baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi. Bu izlerle yaşamaya alışırsın. Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin ve bir gün elbet birileri o yara izine dokunur. Acın da biraz olsun hafiflemeye başlar."




Huysuz pia tarafından gönderildi.

3 Kasım 2011 Perşembe

Keyifli bir günün özeti



Keyifli bir günün özeti:

- sabah çok sevdiğin bir insandan gelen güzel bir gün geçirmeni dileyen ve içinde çok sevdiğin kelimeler barındıran bir iyi dilek mesajı

- inanılmaz yoğun bir gün olmasına rağmen, sen stres yapmadığında ve eğlendiğinde aslında işlerin daha kolay yürüdüğünü fark etmek

- birilerine yardım etmek

- uzun zamandır görüşemediğin arkadaşınla yediğin keyifli bir öğle yemeği

- yorucu günün sonunda izlenen keyifli bir Sonny Rollins konseri

- eve gelirken yağmura yakalanıp hızlı adımlarla koşarken, bir anda uzun zamandır yağmurda ıslanmadığını fark edip, yavaşlamak

- kimselerin olmadığı yolda bağıra bağıra şarkı söylemek

- binlerce kez geçtiğin yollarda İstanbul'a taşındığından beri neler yaşadığını, o yolların nelere tanıklık ettiğini hatırlamak, biraz hüzünlenmek, ama yine de iyi ki yaşamışım diyebilmek

- sırılsıklam bir şekilde sıcacık eve varmak

- sıcacık bir çay eşliğinde bu satırları yazmak

- uzun zamandır dinlemediğin bir şarkıyı dinlemek...

İyi geceler herkese...



Huysuz pia tarafından gönderildi.

1 Kasım 2011 Salı

Tecavüzü meşrulaştırmak...

Öncelikle iki kelimenin tanımını yapalım.

TDK tanımına göre;

Vicdan: Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç. " Tüm insanlar dünyaya, kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler. Bunun adına vicdan denir."-A.Boysan.

Adalet: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, dürüstlük. " Hiçbir kuvvet beni adaletin tecellisi için çalışmaktan menedemeyecektir."-N.Hikmet.


Tanımlar gayet net. Hatta anlayamayanlar için, TDK süper bir atraksiyon yaparak bizim için cümle içinde bile kullanmış. 

Şimdi nereden geldik buraya dersek, her sabah güne yeni bir mide bulandırıcı haberle başlamamızdan olabilir mesela. Ne kadar görmezden gelmek istesek de, görmezden gelinemeyecek noktalara ulaşmaya başladı son zamanlarda yaşanan her olay.

Ne kadar kanıksasak, burası Türkiye desek de, insan olan hiç bir kimsenin kabul edemeyeceği olaylar gündemine bir yenisini ekledi güzel ülkem dün itibariyle. Adına 'Adalet' denen sistem 13 yaşında bir kız çocuğuna tecavüzü meşrulaştırdı, hem de dalga geçer gibi, tecavüzün çocuğun rızası ile gerçekleştiğine kanaat getirerek.

Ve bugünün gazetesinden aynı zihniyetin başka bir versiyonu haber olarak yer aldı gazetede. "Çocuk Gelinler"...O haberden bir cümle hala gözümün önünde: "Daha çocuğum, benden gelin olur mu anne?"

Midem bulanıyor her gün bu haberleri okurken, yüreğim darlanıyor. Gerçi 'insan' kalabilmenin bile zor olduğu bir yerde, kadın hakları, çocuk hakları ve tüm bunların özü insan hakları denen hakların korunmasını, gözetilmesini beklemek de ayrı bir hıyarlık.

İnternette yapılan yorumlara göz atıyorum, bazılarına hak vermemek elde değil; "o tecavüzü meşru kılanların hiç mi çocuğu yok" gibisinden, Allah'ın sopası yok tarzı söylemlerden bazılarına da önce katılsam da, sonra böyle düşündüğüm için kendime kızıyorum. Çünkü o kararı meşrulaştıranlardan bir farkım kalmıyor o zaman, çünkü vicdanı olan hiç kimse, Allah'tan düşmanının çocuğu için bile olsa böyle bir şey dilemez, dilememeli.

Sonuç olarak, yukarıda o iki kelimenin tanımını yapmam da bu sebepten işte. Zannımca, bizde 'Adalet' kelimesinin karşılığının yerini bulabilmesi için, öncelikle adalet sağlayıcı o hastalıklı zihniyete 'Vicdan' dilememiz gerekiyor. Çünkü az biraz vicdan sahibi olan hiç kimse, bu kararı verdikten, tecavüzü meşrulaştırdıktan sonra gece yastığa başını gönül rahatlığı ile koyamaz, koymamalı da!



Huysuz pia tarafından gönderildi.

İnsanlar



Bazen bazı insanların boş yere hayatımızda yer kapladığını düşünüyorum.

Ve bazen kendimi çok gereksiz insanların arasında buluyorum.

Ama bazen de hiç ummadığım yerde hiç ummadığım zamanda hayatıma giren insanlar oluyor, onlar fark etmeden bir sözle, bir hareketle bin bir güzellik katıyorlar hayatıma. Teşekkürler onlara!



Huysuz pia tarafından gönderildi.