6 Nisan 2014 Pazar

Taslaklarda Kalan Sevgili



Hazır yazıyorum madem, kimin için yazıldığı bile unutulmuş ya da belki hatırlanmak istemeyen, taslaklarda kalan şu birkaç satırı da ekleyeyim buraya:

"Sadece gözlerine bakarak neler hissettiğini anlayan birinin olması hayatında, ne büyük hediyedir farkında mısın? 
Hala en basit romantik komedide, en duygusal aşk filminde o meşhur sahnelerde baş kahramanlardan birinin hep aynı kişi olması nasıl bir duygu bilir misin? 
Biriyle kimsenin anlayamayacağı ve hatta kendinizin bile anlamadığı o bağ nasıl kurulur, o bağ ile nasıl yaşanır hiç denedin mi?"



Huysuz tarafından gönderildi.

Çoğunluk musun?



"Hiç gerçek anlamıyla sevmemiş, hiç sevilmemiş, hep birilerine benzemeye zorlanmış, herkesi kendine benzetmeye şartlanmış gaddar çoğunluk" diye yazmıştı bugün twitterda @suyorumcusu nam-ı diğer Hakan Demir (bu da linki).

Üzerine çokça düşünülmesi gereken bir cümle diye düşündüm ben de okuyunca. Ve çokça düşündüm, hatta hala düşünüyorum. Kendi küçük dünyamızda var olan gaddar çoğunlukları, dünyamızın dışındaki gaddar çoğunlukları.

Allah aşkına bir baksanıza çevrenize, en yakınlarınızın bile bazen o gaddar çoğunluğa dahil olduğunu ve hatta bazen kendinizin başkasının gaddar çoğunluğuna girdiğinizi görsenize artık. Başka türlü olmayacak çünkü. Başka türlü birbirimizi kabul etmeyi ve bir arada yaşamayı öğrenemeyeceğiz. Başka türlü kendi dünyamızı kuramayacak, o gaddar çoğunluğu mutlu etmeye uğraşacağız ve biz mutsuz olacağız.

Baksanıza etrafınıza şöyle bir, gerçekten kaç kişi gerçekten seviyor birbirini, kaç kişi biliyor sevmenin anlamını ya da birisi tarafından nedensiz, sorgusuz sualsiz sevilmeyi kaç kişi yaşamış hayatında? Kaç kişi sevdiği adamla/kadınla evli? Bugün kaç kadın "aman bak çocuk seni oyalıyor mu ne?!" nidaları arasında ya evlenelim ya da ayrılalım diyerek aslında mutlu olduğu ilişkisini bitirdi?

Baksanıza etrafınıza gerçekten, kaç kişi sevdiği işi yapıyor? Kaç kişi gerçekten olmak istediği yerde? Kaç kişi "ay acaba bunu söylersem beni dışlarlar mı?!" diye düşünmeden fikrini beyan edebiliyor?

Hatta geçtim etrafı, kendinize sorsanıza bunları bir bir, sonra da açık yüreklilikle cevaplasanıza. 

Yüzleşince cevaplarla gaddar çoğunluğa dahil olmaktan ve insanları eleştirmekten vazgeçersiniz belki kimbilir.




Huysuz tarafından gönderildi.

Vakit gitme vakti ya da 'Aşkımız Eski Bir Roman'


Ben uzun süredir o karlı Aralık sabahına, uzun süredir sana uyanıyorum ya hani, kar duralı çok olmuş aslında çocuk. Çok olmuş da ben görmemişim.

Ben aslında olan biteni hiç görmemişim. Ya da aynı pencereden bakmamışız, bilemedim şimdi.

Neyse işte, diyorum ki bahar geldi. 

Ne demiş Zeki Müren "Kavuşmak imkansız artık sevgilim, dönüşü olmayan bir yola karıştım..."

Yani diyorum ki, bu kız artık kendi yoluna gider. Kal sağlıcakla...




Huysuz tarafından gönderildi.