4 Aralık 2011 Pazar

Aşk Bir Dengesizlik İşi...




Pazar bugün.

Keyifli okumalar, keyifli vakitler, keyifli kahvaltılar, keyifli sohbetler, keyifli izlemeler günü...

Hafta içi, mesai saatleri içinde akmayan günlere inat, göz açıp kapayana kadar geçip gidiveren bir gün. O yüzden daha bir sıkı sarılmak gerek pazar günlerine.

Neyse efenim, ben de bugün keyifli ve güzel bir pazar günü geçirmek istiyorum. Yeni yıl yaklaşıyor, aklımda bu sene sevdiğim insanlara alacağım hediyelerle ilgili güzel fikirler var. Sevdikleri biraz şaşırtmak iyidir her zaman :) Onun için de hazırlıklar yapmak lazım, bu da en basitinden alışveriş yollarının bana göründüğüne işaret...

İşaret demişken, bu yazının asıl mevzusu işaretler olacaktı da, yine koptu her şey. Ah şu kafamı bir toplayabilsem zaten, hayatta bir çok şeyi daha kolay başaracağım.

Ne diyorduk, evet efenim, işaretler, onlar her yerde. Görmek istersek eğer, herkes ve her şey bize yol gösterebilir, önemli olan bunu istemek ve izin vermek...

Bu hayat dersini neye borçluyuz derseniz, bu sabah hiç adetim değilken kahvaltı esnasında tv.de film izleme kararı almama. Nerede ne varmış diye kanallar arasında gezinirken, daha öncede izlediğim ve bir pazar sabahı izlendiğinde keyifli olabileceğini düşündüğüm "Ye, Dua Et, Sev" filmine denk gelip, ortasından filmi yeniden izlemeye başlamamla oldu her şey.

Sanki biri geçmiş karşıma, elinde bir fener yolumu aydınlatıyordu. Önce adam dedi ki kadına: "Onun seni affetmesini bekleyerek vakit kaybetmekten vazgeç, sen kendini affet!" Dırırırın. Ben de ampuller yanıp sönmeye başladı hemen. Ve ben bin bir düşünce aleminde dolanırken, şu cümle çalındı kulağıma: "Bazen aşk için dengeni kaybetmek, hayatı dengeli yaşamanın bir parçasıdır." Aşk uğruna dengesini yitirmekten ölümüne korkan bana, resmen kapak oldu bu cümle.

Ben de geldim buraya yazdım bunları, arada bakıp bakıp hatırlamak için.

Keyifli pazarlar olsun herkese...

Huysuz pia tarafından gönderildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder