17 Ağustos 2011 Çarşamba

Kadın Dediğin



Kadın olmak ne zor arkadaş!

Hep sus, hep alttan al, hep idare eden taraf ol. Bağırırlar, "babandır alttan al", "kocandır alttan al", erkektir alttan al! Döverler, "sen de kızdırmasaydın babanı canım", "kocandır döver de severde"...

Ama sen kadınsın, susmak senin doğuştan gelen görevin. Susacaksın alttan alacaksın ki, erkek egemen bu dünya seni daha da yerle bir etsin, daha da rahat öldürsün.

Daha doğar doğmaz üzerimize giydirilen bir takım kurallar var, istersek büyüdükçe, aklıselim bir şekilde düşünmeyi öğrendikçe çıkarıp atabileceğimiz kurallar bunlar bence. Kadınlık kuralı da bunlardan biri nazarımda.

Neler var mesela bunların arasında, kadın dediğin öyle sesli gülmez, kadın kısmısının sesi çok çıkmaz, kadın mutfakta aşçı, yatakta orospudur (bu ayrıca değinilecek bir nokta!!!), erkek aldatıyorsa eğer kadın kadınlık görevini yerine getirmemiştir...vs.vs.vs.

Yani bu nasıl bir zihniyetse artık, kadını evlenene kadar cinsellikten uzak tutup, gerdek gecesi bir anda dünyanın en şuh kadınına çevirmeyi hangi aklıevvel akıl ettiyse, içine tükürmek istiyorum ben o zihniyetin.

Kadın, varlık olarak, bu dünyaya sunulmuş en yüce, belki de Tanrı'nın en güzel kanıtı olan varlığıyken, nasıl oluyor da kendine böyle şeylerin yapılmasına izin veriyor anlamlandıramıyorum ben bunu.

Daha da anlamlandıramadığım ise, bunu mecburiyetten değil de, bile isteye yapan tayfa. Yani okumamış, gözü yaşadığı çevreden başka bir yer görmemiş bir kadına kızamam, şartların gerektirdiği şekilde yaşıyor derim belki ama; üniversiteyi bitirmiş, iyi bir yerde çalışan, başka bir dünyanın mümkün olduğunu görmüş kadınların bu çaresizliğin içinde kısılıp kalmalarına anlam veremiyorum esasen.

Dilerim, bir gün tüm hemcinslerim "kadın" kelimesinin hakkını vererek yaşamayı başarabilir. Çünkü, benim nazarımda "kadın" dediğin, Sezen ablamızın da dediği gibi, dişidir, anadır, efedir; yeri gelir sevişerek ölür, yeri gelir dövüşerek...

Huysuz pia tarafından gönderildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder