20 Nisan 2011 Çarşamba

Kendi Kendine Konuşmaktır Aşk




Dün bir oyun izledik taksim küçük sahnede. Kendi kendine konuşmaktır aşk oyunun ismi. Cezmi Ersöz'ün aynı isimli romanından Kürşat Alnıaçık'ın tek kişilik oyunu.

Sadece 1 saatlik bir oyundu belki ama, neredeyse 2 gündür hayatımı, yaşadıklarımı sorgulatıp duruyor bana. Oyunun içinde bir çok güzel, not edilmesi gereken cümle vardı. Ama beni en çok "Çok hastayım, ne demek biliyor musun? Kurtar beni demek" cümlesi vurdu. Belki de zamanında ben de aynı yardım çağrılarında bulunup kurtarılamadığımdan, daha doğrusu kendi kendimi kurtarmak zorunda kalmamdan etkilendim bilmiyorum. Ama çok dokundu. Bir insana muhtaç olmanın, başını koyacak bir omuz aramanın, her şeyin yoluna gireceğini söyleyen birine ihtiyacı olmanın ne kadar b.ktan olduğunu hatırladım yeniden. Acılar içinde kıvranırken sen, ne olur sesimi duy diye inlerken, sesinin çıkmamasının verdiği acıyı yeniden hissettim. Canın acırcasına özlemenin, ihtiyaç duymanın ve buna karşılık umursanmamanın ne demek olduğunu hatırladım...

Oyuna gelince, gayet başarılı bir oyundu. Gidip izlemeli ve yeniden tekrar tekrar sorgulamalı ilişkileri.





Huysuz pia tarafından evrene iletildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder